Şirket Davaları Nedir?
- Şirket Nedir?
Şirket, en geniş tanımı ile iki veya daha fazla kişinin mal veya emeklerini ekonomik veya ticari bir amaçla birleştirmek suretiyle oluşturdukları ortaklığa verilen isimdir. Yani şirket kazanç sağlamak amacıyla bir araya gelmiş olan mal ve kişi topluluğudur.
-
Şirket Türleri Nelerdir?
Türk Ticaret Kanunu’na göre şirket türleri denildiğinde ilk önce akla adi şirket ve ticari şirketler gelir. Ticari şirketlerin alt türleri vardır. Bunlar kolektif şirket, komandit şirket, kooperatif şirket, paylı komandit şirket, anonim şirket ve limited şirkettir. Türk hukuk sisteminde bu şirketler dışında başka şirketler de mevcuttur. Ancak bunlar adi şirketlerin veya ticaret şirketlerinin alt türleridir: Holdingler, Umumi Mağazalar, Donatma İştirakı, Yapı Ortaklığı, Bankalar, Sigorta Şirketleri, Yatırım Ortaklıkları, İş Ortaklıkları (Joint Venture) vb.
-
Adi Şirketler ve Ticari Şirketler Nelerdir?
Adi şirketler, iki veya daha fazla kişinin mal veya emeğini ortak bir amaca ulaşmak maksadıyla bir araya getirmeleri ile oluşan ortaklıktır. Tüzel kişiliği yoktur, ticaret sicile kaydı zorunlu değildir. Kuruluşu formalitelere bağlı olmadığından her türde kurulabilir. Tip bakımından kanuni sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Örneğin İş Ortaklıkları (Joint Venture) bir adi şirkettir.
Ticari şirketler Türk Ticaret Kanunu gereğince sınırlı sayıdadır. Bunlar : Kolektif, Komandit, Anonim, Limited ve Kooperatif şirketlerdir. Tip sınırlılığı vardır. Tüzel kişiliği vardır, hak ve borçlar tüzel kişiliğe aittir. Kuruluşu şekle tabidir ve ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir.
-
Şahıs Şirketleri ve Sermaye Şirketleri Nelerdir?
Türk hukukunda adi, kolektif ve (adi) komandit şirket şahıs şirketi olarak nitelendirilmektedir. Şahıs şirketinde önemli olan ortakların kendisidir, sermaye unsuru belirleyici değildir. Ortaklık esasen güven ilişkisine göre kurulur. Ortaklar şirket borçlarından kişisel ve sınırsız olarak sorumludurlar.
Anonim, limited ve paylı komandit şirket ise sermaye şirketi olarak adlandırılmaktadır. Sermaye şirketinde adı üstünde önemli olan sermayedir. Bu şirketlerin kurulumunda kanunen asgari bir sermayelerinin bulunması zorunluluğu vardır. Örneğin anonim şirketlerde asgari tutar 50.000,00-TL iken limited şirketlerde bu miktar 10.000,00-TL’dir. Sermaye şirketlerinde ortakların şirket borçlarından dolayı kişisel sorumluluğu yoktur, alacaklılar şirket borçlarından dolayı ortaklara gidemezler. Yönetim ve temsil organlar aracılığı ile yürür.
-
Anonim Şirket Nedir?
Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığı ile sorumlu olan, pay sahiplerinin sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile şirkete karşı sorumlu oldukları bir ticari sermaye şirketidir.
-
Anonim Şirket Kuruluşu Nasıl Yapılır?
Anonim şirketlerin kuruluşunda ani kuruluş usulü esas alınmıştır. Ani kuruluş nakdi ve nitelikli kuruluş şeklinde olabilir. Anonim şirketlerin kuruluşunda öngörülen ani kuruluş usulünün safhaları şu şekilde sıralanabilir:
- Esas (Ana) sözleşmenin (şirket tek ortaklı olacaksa taahhüt beyanının) hazırlanması ve ortaklarca imzalanması.
- Esas sermayeyi oluşturan payların tamamının, kurucular tarafından esas sözleşmede taahhüt olduğunun noter şerhi ile onaylanması.
- Kurucuların ayni veya nakdi olarak sermayenin tamamını taahhüt ettiklerine dair beyanı.
- Sermayenin kısmen veya tamamen ödenmesi.
- Gerekiyorsa T.C. Ticaret Bakanlığı’ndan izin alınması.
- Ticaret siciline tescil edilmesi ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olunması.
-
Anonim Şirket Esas/Ana Sözleşmesi Nedir ve Nasıl Hazırlanır?
Şirketin bir nevi anayasası olan esas sözleşmeye, ana sözleşme de denir. Esas sözleşme tek kişilik anonim şirketlerde “esas taahhütname” diye addedilir. Yazılı olması ve Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bazı hususları içermesi zorunludur. Bunlar:
- Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunacağı yer.
- Esaslı noktaları belirtilmiş ve belirtilmiş bir şekilde şirketin konusu
- Şirketin sermayesi (en az 50.000,00-TL) ile her payının itibarı değeri, bunların ödenmesinin şekil ve şartları.
- Pay senetlerinin nama veya hamiline yazılı olacakları; belirli paylara tanınan imtiyazlar; payların devir sınırlamaları.
- Paradan başka sermaye olarak konan haklar ve ayınlar; bunların değerleri; bunlara karşılık verilecek payların miktarı; bir işletme ve ayın devir alınması söz konusu olduğu takdirde, bunların bedeli ve şirketin kurulması için kurucular tarafından şirket hesabına satın alınan malların ve hakların bedelleriyle, şirketin kurulmasında hizmetleri görülenlere verilmesi gereken ücret, ödenek veya ödülün tutarı.
- Kurucular ile yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket karından sağlanacak menfaatler.
- Yönetim kurulu üyelerinin sayıları, bunlardan şirket adına imza koymaya yetkili olanlar.
- Genel kurulların toplantıya nasıl çağrılacakları; oy hakları.
- Şirket bir süre ile sınırlandırılmışsa, bu süre.
- Şirkete ait ilanların nasıl yapılacağı.
- Pay sahiplerinin taahhüt ettiği sermaye paylarının türleri ve miktarları.
- Şirketin hesap dönemi.
- İlk yönetim kurulu üyeleri.
-
Anonim Şirketlerde Pay Sahiplerinin Sorumlulukları Nelerdir?
Anonim şirkette pay sahibinin sorumluluğu sadece taahhüt ettiği sermaye tutarı kadar, sadece ve sadece şirkete karşıdır. Şirketin üçüncü kişilere olan borçlarından dolayı ve şirket alacaklılarına karşı pay sahibin hiçbir surette sorumluluğu mevcut değildir ve bu borçları karşılamak gibi bir mükellefiyeti de bulunmamaktadır. Şirket alacaklıları, pay sahibinden doğrudan ya da dolaylı olarak talepte bulunamayacaktır. Pay sahibi taahhüt etmiş olduğu sermaye payını şirkete ödemekle şirkete karşı sorumluluktan kurtulmuş olur.
- Anonim Şirketlerin Sona Ermesi ve Tasfiyesi Nasıl Olmaktadır?
Anonim şirketin sona ermesi, tüzel kişiliğinin sona ermesi demektir. Sona erme fesih ve kendiliğinden sona erme sebeplerinin ortaya çıkması ile başlar, tasfiye işlemleri ile devam eder ve ticaret sicilinden terkin işlemleri ile tamamlanır.
Anonim şirketlerin sona erme sebepleri olarak şunlar sayılabilir:
- Belirlenen sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hale gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesi (kendiliğinden sona erme hali);
- İşletme konusunun gerçekleşmesi veya gerçekleşmenin imkânsız hale gelmesi (kendiliğinden sona erme hali);
- Esas sözleşmede öngörülen herhangi bir sona erme nedeninin gerçekleşmesi (kendiliğinden sona erme hali);
- Şirketin iflası (kendiliğinden sona erme hali);
- Kanunlarda öngörülen diğer kendiliğinden sona erme halinin gerçekleşmesi;
- Şirketin başka bir şirketle birleşmesi (kendiliğinden sona erme hali);
- Genel Kurulun %75 çoğunlukla şirketin feshine karar vermesi (fesih);
- Şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş ise, Yönetim Kurulunun, Ticaret Bakanlığı’nın, ilgili alacaklı veya pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince şirketin feshine karar verilmesi (fesih).
- Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya Genel Kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Ticaret Bakanlığı’nın istemi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, Yönetim Kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuni hale getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içerisinde durumun düzeltilmemesi halinde, mahkemenin şirketin feshine karar vermesi (fesih).
- Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini talep etmesi ve mahkemenin feshin yanı sıra, davacı pay sahiplerine paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar vermesi.
Tasfiye halinde iken;
- Sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebeple meydana gelmişse Yönetim Kurulunca ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.
- Esas sözleşme veya Genel Kurul kararı ile ayrıca bir tasfiye memuru atanmadığı halde, tasfiye Yönetim Kurulunca yapılır. Tasfiye memurları pay sahiplerinden veya 3.kişilerden olabilir.
- Tasfiye memurları görevlerine başlar başlamaz, şirketin tasfiyesinin başlangıcındaki durumunu inceler. Gerekirse şirket mallarına değer biçmek adına uzmana başvurur. Şirket malvarlığına ilişkin durum ile finansal durumu gösterir bir envanter ve bilanço hazırlar ve Genel Kurulun onayına sunar.
- Tasfiye halindeki şirket tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ancak ticaret unvanını “tasfiye halinde” ibaresi ekli olarak kullanır. Bu durumda şirket organlarının yetkileri tasfiye ile sınırlı olacaktır.
- Şirket tasfiye haline girince, organların göre ve yetkileri, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir.
- Tasfiye işlerinin gereklerinden olanlar konusunda karar vermek üzere Genel Kurul tasfiye memurları tarafından toplantıya çağrılır.
- Genel Kurul aksini kararlaştırmamışsa, tasfiye memurları şirketin aktiflerini pazarlık yoluyla da satabilir.
- Tasfiye memuru birden fazla ise, aksi Genel Kurul kararında veya esas sözleşmede öngörülmemişse, şirketin bağlanabilmesi için imzaya yetkili iki tasfiye memurunun şirket unvanı altında imza atması gereklidir.
- Tasfiye halindeki şirketi tasfiye ile ilgili konularda mahkemelerde ve dış ilişkilerde tasfiye memurları temsil eder.
- Tasfiye memurunun görevini yerine getirdiği sırada işlediği haksız fiilden şirket de sorumludur.
- Alacaklı oldukları şirket defterlerinden veya diğer belgelerden anlaşılan ve yerleşim yerleri bilinen kişiler taahhütlü mektupla, diğer alacaklılar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve şirketin internet sitesinde ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, birer hafta arayla yapılacak 3 ilanla şirketin sona ermiş bulunduğu konusunda bilgilendirilirler ve alacaklarını tasfiye memurlarına bildirmeye çağrılırlar.
- Tasfiyenin gerektirmediği yeni bir işlem yapamazlar.
- Şirket borçları şirket varlığından fazla olduğu takdirde durumu derhal şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine bildirirler; mahkeme iflasın açılmasına karar verir.
- Tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra kalan varlığı, esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında, ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılır.
- Alacaklılara 3.kez yapılan çağrı tarihinden itibaren 1 tıl geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz. Şu kadar ki, hal ve duruma göre alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkeme 1 yıl geçmeden dağıtmaya izin verebilir.
- Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. İstem üzerine silinme tescil ve ilan edilir.
-
Limited Şirket Nedir?
Limited şirket, esas sermayesi (en az 10.000,00-TL olmak üzere) belirli ve paylardan oluşan bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan ticari sermaye şirketidir. Yasak olmayan her türlü ekonomik gaye ile kurulabilir ancak sadece bankacılık ve sigortacılık yapamaz. Ortak sayısı elliyi aşamaz. Halka açık şekli yoktur. Ortaklar sınırlı sorumludur. Şirket tüzel kişiliği taciz sıfatına haizdir. Genel kurul ve müdür/müdürler olmak üzere organları vardır. Şirket borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığı ile sorumludur.
-
Hangi Şirket Türünü Açmak Daha Avantajlıdır?
Hem hukuk sistemi hem de ticari hayat anlamında Türkiye’de işletmenin tüzel kişiliğinin olup olmaması önemli bir husustur. Bu anlamda şahıs ve sermaye şirketlerinin bu anlamda ciddi farkları vardır. Şahıs şirketlerinde şirketin borçlarından kişi tüm malvarlığı ile sorumlu iken; sermaye şirketlerinde (anonim, limited şirket) şirketin borçlarından kişi değil, şirketin kendisi sorumludur. Şirketin ortaklarının, şirket alacaklılarına karşı doğrudan bir sorumluluğu yoktur. Ancak bunun yanında şahıs şirketleri sermaye şirketlerine karşı daha kolay kurulabilen, daha kolay kapatılabilen, kuruluşu daha az masraflı şirketlerdir.
Ticari risklere yaklaşımlar göz önüne alındığında da en uygun seçimin sermaye şirketleri içerisinde anonim ve limited şirketler olduğu barizdir. Anonim şirketler ile limited şirketler arasındaki farklar ise ortak sayısı, hisse senedi devri ve ortakların sorumluluklarında görülmektedir. Anonim şirketler en az 50.000,00-TL sermaye ile kurulurken, limited şirketler 10.000,00-TL sermaye ile kurulabilmektedir. Anonim şirketlerde ortak sayısı üst sınırı bulunmazken, limited şirketler en fazla 50 ortaklı olabilmektedir. Limited şirketlerin hisse devri noter huzurunda olması gerektiğinden, anonim şirketlerin hisse devrine göre daha zordur.
Yukarıda ifade ettiğimiz hususlar göz önüne alındığında, her tür şirketin kendine has özellikleri olduğu açıktır. Şu veya bu şirket türü daha avantajlıdır demek değil, şirket amacına hangi şirket daha uygunsa o şirketin seçilmesi daha avantajlıdır demek daya uygun olacaktır. Bu anlamda, doğru tercihler ve sonradan herhangi bir hak kaybına uğramamak adına ticaret hukuku alanında uzman bir avukat ile yola çıkılmasını tavsiye ederiz.
-
Ticari Davalar Nelerdir?
- TTK’da düzenlenen hususlardan doğan davalar (taşıma işi, acentelik, bono-poliçe-çek, haksız rekabet, çatma, sigortacının halefiyeti, taşıma işleri komisyonculuğu vs.)
- Rehin karşılığında ödünç para verme işi nedeniyle doğan davalar (TMK’nın 962-969.maddelerinden doğan davalar)
- Bir malvarlığı veya bir işletmenin devralınması ve işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesiyle ilgili davalar.
- Rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444-447. maddeleri uyarınca açılan davalar.
- Yayın sözleşmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar.
- Kredi mektubu ve kredi emri hakkındaki hususlardan doğan davalar.
- Alım ve satım komisyonculuğu nedeniyle doğan davalar.
- Ticari temsilci ve diğer ticari vekillere ilişkin doğan davalar.
- Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuata ilişkin davalar (marka, patent, endüstriyel tasarım, faydalı model, ıslah hakları, coğrafi işaretler, elektronik devrelerin topografyaları).
- Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden doğan davalar.
- Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlemlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları.
- Finansal kiralama sözleşmesinden doğan davalar.
- Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan davalar.
- İflas Davası.
- Ticari İşletme Rehni Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan davalar.
- Havale, saklama (vedia) ve fikir-sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan ve kesinlikle bir ticari işletmeyi ilgilendiren davalar.
- Her iki tarafın tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren, satım, kira, ödünç, hizmet vb sözleşmelerden doğan davalar.
-
Ticari Davalarda Görevli Mahkeme
Ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Ancak asliye ticaret mahkemesi her yargı bölgesinde bulunmayabilir. Bu sebeple asliye ticaret mahkemesinin olmadığı yerde asliye hukuk mahkemesi ‘Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla’ görevlidir.
-
Ticari Davalarda Yetkili Mahkeme
Ticari davalarda HMK’ya göre genel yetkili mahkeme davanın açılacağı tarihte davalının bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir. Ancak bazı istisnalar mevcuttur. Bu istisnalara göre; şirketlerin, ortaklık ve üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, ortaklarına ve üyelerine karşı açılacak davalarda şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi kesin yetkilidir. Ayrıca can sigortalarıyla ilgili davalarda sigorta ettirenin, lehtarın ya da sigortalının lehine veya aleyhine açılan davalarda bu kişilerin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi kesin yetkilidir.
Şirket – Avukat İşbirliği
ŞİRKET AVUKATI ANKARA
-
Şirketler İçin Avukat Danışmanlığı Nedir?
Ankara avukat danışmanlığı, kişi ya da kurumlara hukuki konularda danışmanlık hizmeti verme, dava işlerini ve icra işlerinin takibi yapma ve sonuçlandırmadır. Bu danışmanlık mevcut bir hukuki problemin çözümüne ilişkin olabileceği gibi, önleyici yani o hukuki problemin hiç oluşmamasını sağlamaya yönelik de olabilir. Hukuki bir problem çıkmadan önce veya çıktıktan sonra önlenmesine veya çözümüne ilişkin en doğru yolun tespiti için hukuki danışmanlık almak gerekmektedir.
Şirketler içinse bu durum daha büyük önem arz etmektedir. Şirketlere verilen hukuki danışmanlık kapsamına; şirketlerin kuruluşundan tasfiyesi ile sona ermesine değin tüm prosedürler bakımından yol gösterme, şirketin hazırlamış olduğu ticaret ve iş hukukuna dair tüm sözleşmeleri düzenleme, şirketin esas sözleşmesinde belirlenen sermayesinin azaltma ve artırma işlemlerini takip etme, şirketin alacak ve borçlarına ilişkin icra hukukundan doğan işlerini yürütme, şirkete ilişkin vergi ihtilaflarını çözümleme ve bunlara ilişkin hukuki iş ve işlemleri yerine getirme, iş hukukundan doğan tüm dava ve takipleri yürütme girmektedir.
-
Ankara’da Şirket Avukatı Ne Yapar?
Ankara’da Şirket avukatı, avukat sıfatı ile şirket lehine ve adına yapabileceği tüm hukuki iş ve işlemleri yapar, takip eder ve sonuçlandırır. Şirketin yaşadığı veya yaşayacağı hukuki sorunların çözümü için uğraşır. Şirketlerin doğal alanı olan ticaret hukuku ve iş hukuku alanlarında hukuki danışmanlık hizmetlerini sunar.
-
Şirket Avukatı Tutmak Zorunlu Mudur?
Her şirket türü için avukat tutma zorunluluğu yoktur. Ancak Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesine getirilen ek fıkra ile birlikte sermayesi Türk Ticaret Kanunu’nun 272’nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı (250.000 TL) veya daha fazla olan anonim şirketler ve üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri bakımından sözleşmeli şirket avukatı bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.
İlgili mevzuata göre limited veya adi şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu yoktur. Ancak herhangi bir hak kaybına uğramamak adına bir şirket avukatından hukuki danışmanlık almanın faydalı olacağı aşikârdır.
-
Şirket Davaları Nasıl Açılır?
Şirket davaları da diğer davalar gibi Hukuk Muhakemeleri Kanunu esas alınarak açılır. Açılacak şirket davası; ticari dava niteliğinde sayılacak davalardan olursa yetkili asliye ticaret mahkemelerinde, iş davası niteliğinde sayılacak davalardan olursa iş mahkemelerinde açılacaktır. Hukuki güvenliğin sağlanması adına bu davaların bir avukat aracılığıyla açılıp takip edilmesi gerekmektedir. Şirket tarafından dava açmaya yetkili kılınan Ankara Şirket Avukatı aracılığıyla bu davalar açılabilir.